gönül
< ET köñül: gönül. || göyil || göyn + || göyül || göyün || güyün || allah gönlüne rehem salmak: Allah gönlünü yumuşatmak || gönüllenmek: küsmek; darılmak; alınmak || gönüsüz: gönülsüz; isteksiz
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
gönül Alm. Gemüt
1. (Geniş anlamda) Duyguların, ruhsal kıpırdanmaların, iç çabaların taşıyıcısı. 2. (Gizemcilikte) Kişiyi Tanrı'yla, insanla ve dünyayla içten bir ilişki içine koyan, ruhun derinliklerindeki güç. 3. Duygu bağlılığı yetisi: duygunun bağlılık, birliktelik duyuran kavrayıcılığı.
BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü 1975
göñül
Yürek.
Tarama Sözlüğü 1967
Gönül Köken: T.
Cinsiyet: Kız
Yürekte varsayılan sevgi, istek gibi duyguların kaynağı.
Kişi Adları Sözlüğü
nur
Bir çeşit taze, yumuşak, tuzsuz, beyaz peynir, lor.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
nur
(< Ar. nûr) nur
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Nur Köken: Ar.
Cinsiyet: Erkek
1. Aydınlık, ışık, parıltı. 2. Tanrısal bir güç tarafından gönderildiğine inanılan parlaklık. 3. Kur´an-ı Kerim.
Cinsiyet: Kız
1. Aydınlık, ışık, parıltı. 2. Tanrısal bir güç tarafından gönderildiğine inanılan parlaklık. 3. Kur´an-ı Kerim.
Kişi Adları Sözlüğü
Nur
Mardin ili, Akıncı bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
çağ Fr. Temp
BSTS / Tıp Terimleri Kılavuzu
çağ
Büyük bez veya deri torba, tuluk.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
çağ
Dokuma tezgâhında kullanılan yassı tahta veya saçdan makara.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
çağ
Lavabo, banyo.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
çağdaş Fr. Synchrone
BSTS / Tıp Terimleri Kılavuzu
çağdaş Fr. Coïncident
BSTS / Tıp Terimleri Kılavuzu
çağdaş İng. Contemporary
Aynı yıllarda yaşamış ya da oluşmuş.
BSTS / Tarih Terimleri Sözlüğü 1974
devlet
Devlet hastanesi
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
devlet
< Ar. devlet: devlet;. zenginlik. || döwlet
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü