hayal, -li Ar. ¬ay¥l
a. (haya:li) 1. Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey, imge, hülya: “Mustafa Kemal hayallerin değil, hakikatlerin adamı idi.” -F. R. Atay. 2. Belli belirsiz görülen şey, gölge. 3. fiz. Görüntü: İnsanın aynadaki hayali. 4. ruh b. İmge. 5. esk. Aydınlatılan bir perde arkasında deri veya kartondan yapılmış, hareket edebilen resimler ve bunlarla oynatılan oyun: “Hayal yani Karagöz oynatan bir sanatkârmış.” -A. Ş. Hisar.
kitap
(İlahi) Kitap
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
kitap İng. book
Yazılmış ya da basılmış yaprakların bir araya getirilmesinden oluşan, 49 sayfadan az olmayan ve bir konuyu belirli bir düzen içinde sunan yapıt.
BSTS / Kitaplıkbilim Terimleri Sözlüğü 1974
merak Fr. Tristimanie
BSTS / Tıp Terimleri Kılavuzu
merak
(< Ar. merâk) merak
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
merak
Ahır
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
merak İng. curiosity
Olay dizisinin gelişimi ile seyircide uyandırılan soru duygusu; gerilim sağlayıcı öğe.
BSTS / Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü 1983
merak Alm. Neugiede
Oyunun seyircide uyandırdığı soru duygusu; gerilimi sağlar.
BSTS / Tiyatro Terimleri Sözlüğü 1966
sedef İng. nacre
Birçok yumuşakçaların kabuklarındaki en iç sedefli tabaka ve inci maddesi.
BSTS / Biyoloji Terimleri Sözlüğü 1998
sedef İng. mother of pearl
Deniz hayvanlarının kabuklarından elde edilen, çalgılardaki önemli notaların yerlerini belli etmek veya süslemek amacıyla perde aralarına işlenen beyaz ve sert madde.
BSTS / Gitar Terimleri Sözlüğü
Sedef Köken: Ar.
Cinsiyet: Kız
Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz, gök kuşağı renkli değerli madde.
Kişi Adları Sözlüğü
Buse Köken: Far.
Söyleyiş: (bu:se) Cinsiyet: Kız
Öpücük, öpme, öpüş.
Kişi Adları Sözlüğü
özlem
Kimi bitkilerin tohum için uzayan göbek bölümü: Kereviz artık özlem çıkardı.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Özlem Köken:
Cinsiyet: Kız
Bir kimse veya bir şeye duyulan aşırı görme, kavuşma arzusu, hasret.
Kişi Adları Sözlüğü
Ahmet Köken: Ar.
Cinsiyet: Erkek
Övülmeye layık, övülmüş.
Kişi Adları Sözlüğü
özge
İyi, güzel.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
özge
İki dağ arasındaki dereciklerin birleştiği yer, derenin başlangıcı.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
özge
1. Şakacı. 2. Cana yakın, sıcakkanlı. 3. Yürekli, gözü pek.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
özge
Başka.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
özge
Başka, yabancı, el
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
özge
Yabancı, taşra
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
özge
Başka, gayri, mâada.
Tarama Sözlüğü 1971
Özge Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
1. Başka. 2. Yabancı. 3. İyi, güzel. 4. Şakacı. 5. Cana yakın, sıcakkanlı.6. Yürekli, gözü pek.
Cinsiyet: Kız
1. Başka. 2. Yabancı. 3. İyi, güzel. 4. Şakacı. 5. Cana yakın, sıcakkanlı.6. Yürekli, gözü pek.
Kişi Adları Sözlüğü
uygar
bk. uymak
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
uygar İng. civilized
Uygarlık düzeyine ulaşmış olan. bk. uygarlık, uygar toplum, krş. ilkel toplum.
BSTS / Halkbilim Terimleri Sözlüğü 1978
uygarlık İng. civilization
(Lat. civis = yurttaş, kentli) : 1. (Sözcük anlamı) Barbarlık durumundan çıkıp törelere bağlı olarak belirli bir yurt içinde birlikte yaşama. 2. (Sonradan kazandığı anlam) Bilim ve tekniğin ilerlemesi ile yaratılan yaşama koşulları ve bunun sonucu ortaya çıkan yaşamada kolaylık sağlama, usçullaşma ve yetkinleşme, yaşama biçimlerinin daha bir incelmesi durumu. 3. (Daha geniş olarak kültür durumu anlamına) Geniş bir toplumun bütün bölümlerinde ortak olan dinsel, ahlaksal, estetik, teknik ve bilimsel nitelikteki toplumsal olayların bir bütünü.
BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü 1975
uygarlık İng. civilization
Gelişmiş teknik kaynaklarla bilim ve sanatın yarattığı düşünsel başarılardan oluşan, büyük yayılma alanlı kültür düzeni, bk. eskil uygarlık, krş. kültür, halk kültürü.
BSTS / Halkbilim Terimleri Sözlüğü 1978
uygarlık İng. Civilisation
İnsanların daha iyi bir yaşayışa kavuşmaları ve doğaya egemen olabilmeleri için gösterdikleri çabalardan çıkan sonuçlar olup teknik, bilim ve kültür olarak belirir.
BSTS / Tarih Terimleri Sözlüğü 1974
dağ Far. d¥¦
(II) a. 1. Kızgın bir demirle vurulan damga, nişan. 2. İyileştirmek için vücudun hastalıklı bölümüne kızgın bir araçla yapılan yanık. 3. mec. Büyük üzüntü, acı.
Güncel Türkçe Sözlük
dağ
Orman.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
dağ
Oyunda kale
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
dağ
< ET tag: dağ. || tağ || daği aşmak: yarıyı geçmek || dağ ketesi: yarıyı geçme dolayısiyle yapılan kete
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Abıru Köken: Far.
Söyleyiş: (a:bıru:) Cinsiyet: Kız
1. Yüz suyu. 2. Irz, namus, şeref, haysiyet.
Kişi Adları Sözlüğü